Kafatası içerisinde beyin dokusu,, kan, omurilik sıvısı ve damarların bulunduğu beyni koruyan sert ve dayanıklı bir yapıya sahiptir... Yukarıdaki saydığımızı bileşenler kafatası içerisinde sabit oranlarda bulunur... Tipik olarak 5-15 mm Hg arasında değişen normal basınç altında kan akışı normal bir şekilde beyni beslemeye devam eder.. Herhangi bir nedenle kafatası içerisinde yer alan bileşenlerin oranındaki artış kafa içi basıncı arttırır ve beyne zarar verir...
Kafa içi basınç genellikle başka bir rahatsızlıkla ilişkili olarak yükselir. En yaygın neden kafa travmalarıdır. Kafa travmaları subaraknoid kanamaya neden olarak intrakranial basıncı arttırır.. Beyin tümörleri, iskemik inme, beyin kanaması, hidrosefali kafa içi basıncı arttıran diğer nedenlerdir. Çoğu durumda yukarıda saydığımız akut rahatsızlıklar nedeniyle beyin tansiyonu ani olarak yükselir. Tedavi edilmezse ölümcül olabilir..
Kafa içi basınç artışı beyin herniasyonuna neden olabilir. Kitle etkisi nedeniyle artan basınç beyin dokusunu yer değiştirmeye zorlar. Bu durum iskemiye neden olarak beyinde yapısal hasar oluşturur. Her şey yapılsa bile yaşamsal fonksiyonların kaybı ya da ölümle neticelenebilir.
Artmış kafa içi basıncı belirtileri
Akut hidrosefali veya kafa içi basınçta hızlı bir yükselme hastanın bilinç seviyesinde önemli değişikliklere neden olur. Bu durumda koma hali, bilinç bulanıklığı, göz bebeklerinin ışığa tepki vermemesi gözlemlenir. Daha yavaş gelişen idiyopatik intrakraniyal hipertanisyon vakalarında ise:
· Artan baş ağrısı
· Bulanık görme ya da görme bozuklukları
· Bilinç bulanıklığı,
· Sığ nefes,
· Kusma,
· Davranış değişiklikleri,
· Hareket etme veya konuşma ile ilgili zayıflık veya problemler,
· Enerji eksikliği veya uykululuk
hali görülebilir. İdiyopatik intrakraniyal hipertansiyonun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak genellikle 20-40 yaş arası kilolu bayanlarda görülür.
Tedavisi
Tedavi kafa içi basıncın nedenine ve derecesine göre değişir. Hafif idiyopatik vakalarda ilaç tedavisi ve kilo vermek semptomları azaltmaya yardımcı olur.
Daha şiddetli ve akut vakalarda ise cerrahi tedavi düşünülmelidir. Cerrahi tedavi artan basıncın nedeni tümör, apse, hematom gibi olgularsa onların çıkartılmasını içerir. Basınç hidrosefali kaynaklıysa şant ya da ETV(endoskopik üçüncü ventrikülostomi) tedavisi düşünülebilir. Şant genellikle kulak arkasına yerleştirilen, düzenli olarak fazla beyin omurilik sıvısını vücudun uygun bir bölümüne boşaltan uzun ince bir tüptür. Endoskopik üçüncü ventrikülostomi ise cerrahın kulakçıkta delik açarak fazla beyin omurilik sıvısının kan tarafından emilimini sağladığı cerrahi bir tedavi seçeneğidir.