Derin beyin stimülasyonu parkinson hastalığının tedavisinde yalnız ülkemizde değil tüm dünyada yaygın olarak kullanılan etkili bir tedavi seçeneğidir.. Yapılan birçok araştırmada doğru hastada motor semptomlarını önemli ölçüde azalttığı kanıtlanmıştır...
Parkinson hastalığında 1987 yılından beri uygulanan bir tedavi olmasına rağmen derin beyin stimülasyonunun etki mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır.. Anormal beyin aktivitesini normale, nötrale çevirerek beyindeki motor ile ilgili nöronlar arasında iletişimi sağlayarak motor aktivitelerinde iyileşme sağladığı düşünülmektedir.. Etki mekanizmasına ilişkin çalışmalar ve hipotezler mevcuttur...
Derin beyin stimülasyonu tedavisinde göğüs altına implante edilmiş bir cihaz kablolar aracılığıyla beyindeki elektrotlara elektrik şokları göndererek bir çeşit pil gibi davranır. Bu şekilde günümüze kadar 100.000'den fazla hastanın tedavi edildiği tahmin edilmektedir..
Son yıllarda derin beyin stimülasyonu psikolojik rahatsızlıklar, majör depresyon, epilepsi tedavisinde de kullanılmaya başlamıştır. Ancak bazı sonuçlar oldukça başarılı olurken bazılarında ise fayda sağlanamamıştır. Uzmanlar neden psikolojik rahatsızlıklarda bazı vakalarda dikkate değer sonuçlar alınırken diğerlerinin başarısız olduğunu anlamaya çalışmaktadır. Eğer stimülasyonun beyin sinir sisteminin işlevini nasıl etkilediği önümüzdeki yıllarda daha iyi anlaşılabilirse beyin pili tedavisi hareket bozukluklarının ötesinde birçok farklı rahatsızlıkta da kullanılabilecektir.
Etki mekanizmasında genellikle ifade edilen hipotez derin beyin stimülasyonu ile alınan sinyallerin hedeflenen bölgedeki düzensiz aktiviteyi ortadan kaldırıp yerine beyin pilinden gelen uyaranlarla yeni bir sistemin konulduğudur. Bu etki aşağıya doğru tüm hareketle ilgili bölgelere yayılır.
Uyarılan bölgedeki direkt etkilere odaklanan ilk hipotezlere rağmen son dönemlerdeki çalışmalar; uyarılan bölgelere komşu fiber yolların aktivasyonunun da gözlenen klinik etkilere katkıda bulunabileceğini göstermiştir. Tedavi uyarılan çekirdeklerdeki iletimi arttırarak, komşu mekanizmaları da aktivite eder. Böylece beynin hareketle ilgili tüm ağını yönetir. Bu yolla hastalık semptomlarının düzelmesine yardımcı olur.
Derin beyin stimülasyonunda elektrotların doğru bölgeye yerleştirilmesi çok önemlidir.
Söylenen tüm bu etkilerin gerçekleşmesi elektrotların beyinde doğru yere yerleştirilmesine bağlıdır. Ameliyattan önce MRI ölçümü ve intraoperatif mikroelektrot haritalama ile elektrotların tam olarak nereye yerleştirilmesi gerektiği belirlenerek işlem planlanır. Operasyon sırasında da yine sinyaller dinlenerek elektrotların doğru yerde olduklarından emin olduktan sonra sabitleme işlemi yapılır. Bu işlemle sağlıklı dokuya zarar verilmez. Elektrotlar çıkartıldığında ya da sinyal kapatıldığında tekrar hasta eski durumuna döner..
Sonuç olarak derin beyin stimülasyonunun etki mekanizması tam olarak anlaşılamasa da özellikle parkinson hastaları ilaç tedavisi yetersiz kaldığında bu tedavi ile yaşam standartlarında kayda değer bir yükseliş yaşamaktadırlar. Beyindeki karışık yapı daha iyi anlaşıldığında şu an tedavisi sınırlı olan parkinson benzeri birçok hastalık daha da iyi tedavi edilebilecektir. Parkinson hastaları için umut daima vardır.
Sağlıklı günler…